29 Ağustos 2011 Pazartesi

Güzergahtaki Kasabalar

Würzburg
Tauberbischofsheim
Lauda-Königshofen
Bad Mergentheim
Weikersheim
Röttingen
Creglingen
Rothenburg ob der Tauber
Schillingsfürst
Feuchtwangen
Dinkelsbühl
Wallerstein
Nördlingen
Harburg
Donauwörth
Augsburg
Friedberg
Kaufering
Landsberg am Lech
Hohenfurch
Schongau
Peiting
Rottenbuch
Wildsteig
Steingaden ve Wieskirche
Halblech
Schwangau, Neuschwanstein ve Hohenschwangau
Füssen

28 Ağustos 2011 Pazar

RomantikYol

1950'lerden beri tur firmaları tarafından düzenlenen bu tematik güzergah, 355 kilometrelik bir rotadır. Almanya'nın güneyinde Bavaria ve Württemberg bölgelerindedir.
‘Romantik Yol’, masalsı şatoların, heybetli sarayların, dingin göllerin, yemyeşil vadilerin, Ortaçağ kasabalarının ve üzüm bağlarının arasından geçip giderken doyumsuz tatlar sunuyor. İlhamını doğadan ve dingin kır manzaralarından alan 18’inci yüzyılın sanat akımı ‘Romantizm’ bu yolun adının kaynağı. Devrin ressam ve şairlerinin ilham perilerini gizleyen tarihi kaleler, şatolar ve Ortaçağ kasabalarının yanı sıra yemyeşil vadiler, dingin göller ve sisli Alpler de bu romantik yolun durakları arasında.
Münih yakınlarında, Bavyera Alpleri’nin eteklerinde yer alan Füssen ile, Frankfurt yakınlarındaki şarap kenti Würzburg arasında uzanan yol yılda 5 milyon turisti konaklamalı, 2 milyonunu günübirlik kendine çekiyor.
Romantik Yol boyunca, tişörtler, bardaklar, kolyeler, yüzükler ve birçok turistik hediyelik eşya üzerinde rastlayacağınız efsanevi genç kral Ludwig, bu güzergahın en ünlü ancak bir taraftan da en hüzünlü yüzü. Ancak romantizm her zaman peşinden hüznü de sürüklemiyor. Ülkenin güneyinde, Bavyera bölgesinde, Main Nehri’nden Alpler’e uzanan ve tarihi aslında tam yarım asır öncesine dayanan 360 kilometrelik Romantik Yol, yağmurda şemsiyelerinizin altına sığınmak zorunda kaldığınızda bile son derece keyifli bir rota.
Böyle bir güzergah yaratma fikrinin çıkış noktası aslında bir bakıma bir ülkenin kendini temize çıkarma çabasıydı. II. Dünya Savaşı’nın ardından, Almanya’nın kötü şöhretini akıllardan silmek, Nazi terörünün, toplama kamplarının ve silah endüstrisinin dramatik sonuçlarını unutturmak için birkaç kişi 1948 yılında biraraya gelerek Almanya’nın bir başka yüzünü göstermek ister. Daha önce de ülkede seyahat güzergahları vardır ancak bu kez farklı bir Almanya arayışı içindedirler. Örneğin, peri masallarındaki gibi bir Almanya...
Bugün bu turistik yol gerçekten de isminin hakkını veriyor. Almanlar’ın bu yola romantizmi yakıştırmalarının nedeni, ki bunu ilk birkaç gününüzde siz de teslim ediyorsunuz, rotanın üzerinde romantik devrin şairlerinin sevdiği eski kalelerin, şatoların, bozulmamış ortaçağ kasabalarının, vadilerin, ormanların, göllerin, yemyeşil otlakların ve karlı Alpler’in olması... Kuzeyde, içinden Main Nehri’nin geçtiği Würzburg’tan güneyde Alpler’in kapısı Füssen’e kadar irili ufaklı tam 27 kasaba, bu tarih ve kültür güzergahında, ortaçağ romantizminin aynası oluyor...
Rota planlanırken, 2 bin yıllık bir güzergah esas alınmış. Augsburg ile Füssen arasındaki güney bölgede, zaten tarih boyunca Romalılar’a önemli bir askeri ve ticari yol olarak hizmet eden, Roma’yı Augsburg’u bağlayan ’’Via Claudia’’ vardı. Romantik Yol’un kuzey rotası ise ortaçağ ticaret yolu olan Kral Yolu, Reichs-strassen’di. Her iki bölgenin özelliği de, muhteşem doğa manzaralarıyla karşınıza çıkması. Sadece doğa değil göz kamaştırıcı olan; sislerin arasından gökyüzüne uzanan masallara yaraşır şatolar, Riemenschneider, Neumann ve Tiepolo’nun ölümsüz eserleriyle süslenen büyüleyici saraylar, ana yollardan uzak, silme arnavut kaldırımı, adeta zamanın durduğu iyi korunmuş, pırıl pırıl, şirin ve huzurlu ortaçağ kasabaları, birer sanat eseri olan tarihi çeşmelerin etrafında yaşamın sürdüğü eski kent meydanları, mütevazı köylerin ihtişamlı kiliseleri, üçgen çatılı sıradışı evler, tüm kasabayı üzerinden dolaşabileceğiniz surlar, şarap yapımının sürdüğü samimi kasaba restoranlarında yeni tadlar, yerlilerle bira tokuşturabileceğiniz festivaller, coğrafyanın, mimarinin, sanatın ve kültürün tahmininizden de zengin olduğu bu yolun gerçek ruhunu size dolu dolu yaşatıyor.
Adeta bir açık hava müzesi olan Romantik Yol’u, kiralık arabayla ya da özel olarak bu güzergahı yapan bir otobüsle gezebileceğiniz gibi, bisikletle de katedebilirsiniz. Bisiklet rotası 420 kilometre uzunluğunda. Eylül ayından itibaren de bu rotanın 500 kilometrelik bir yürüyüş yolu açılıyor.
Hangi aracı seçerseniz seçin, yol boyunca kulağınız Wagner’de olsun...

27 Ağustos 2011 Cumartesi

Gidiş

Ne zaman gidilir?Romantik Yol’un en iyi zamanı Nisan- Ekim dönemi. Ancak kış aylarında, karlıyken bile bu yol oldukça keyifli olabiliyor. Yolların kapanmasından da endişe etmenize gerek yok.
Nasıl gidilir?
Würzburg’dan Frankfurt Havaalanı’na Deutsche Bahn (Rezervasyon: +49 1805 996 633, www.bahn.de) ile direkt tren seferleri var. Yolculuk 1 saat 50 dakika sürüyor.
Romantik Yol’u özel olarak bu güzergahta işleyen bir otobüsle (www.romantic-road-coach.de) de gezebilirsiniz. Füssen and Würzburg’da (Tren İstasyonu, Fahrradstation Am Hauptbahnhof, +49 (0) 931/ 5 74 45) bisiklet kiralayabileceğiniz yerler var. Ancak bisikletleri aldığınız yere teslim etmeniz gerekiyor. Romantik Yol üzerinde otobüs ulaşımını ayarlayan seyahat acentesi Deutsche Touring’den (Am Roemerhof 17, Frankfurt, +49 (0) 69 7903-261, www.deutsche-touring.com.) otel rezervasyonunuzu yaptırdığınız taktirde bisiklet de kiralayabiliyorsunuz. Bisikletinizi otobüse yüklemek isterseniz, 3 çalışma günü öncesinden +49 (0) 69 7903-50 telefonuna bildirmeniz gerekiyor. Gideceğiniz mesafeye göre bisiklet başına ücret değişiyor ve buna bisiklet başına bin avroya kadar sigorta da dahil.
Romantik Yol Merkez OfisBuradan Romantik Yol üzerindeki duraklarda konaklama için rezervasyon yaptırabilir, İngilizce bilen rehber talep edebilirsiniz.

Hohenschwangau

Şato turunda kraliyet yemek odası, kraliçenin özel odaları, kraliçenin okuma odası, balo salonu gibi bölümlerin yanısıra II. Maximilian’ın odası, Türk Odası da dikkat çekici. Kral, 1832’de Yunanistan Kralı abisini ziyaret etmeye gittiğinde Osmanlı topraklarından geçmiş ve gördüklerinden çok etkilenmiş. Odanın tüm duvarlarına Beylerbeyi’nden, Truva’ya kadar Türkiye’den onlarca manzara resmedilmiş.
Sarayın içinde bulunduğu Alplerin tüm güzelliklerinin göründüğü vadi de ki restoranlar da onlarca çeşit yerel bira sunuluyor.
Kral II. Maximilian’ın sarı şatosu Hohenschwangau, Münih’te doğan II. Ludwig ile kardeşi Otto’nun büyüdüğü yer. II. Ludwig’in odası ise prensin ruh durumunu tam olarak yansıtıyor. Ludwig, ilk kez bu şatoda besteci Richard Wagner’la tanışmış ve onun eserlerini burada dinlemişti. Babası öldükten sonra artık bu şatoda yaşamak istemeyen romantik prens Ludwig, cennete ve dağlara yakın olmak için Neuschwanstein’ı inşa ettirdi. 

Schwangau

Dört gölle çevrili SCHWANGAU, "Kraliyet Şatolarının Kasabası" olarak tanınıyor. Dağların eteğindeki, dünyaca ünlü iki kraliyet şatosu Hohenswangau ve Neuschwanstein, 19. yüzyıla ait mimarileri kadar hikayeleriyle de ihtişamlı yapılar.
Çevrede iki önemli şato var.
Yaradılış olarak sanata özellikle de müziğe olan düşkünlüğüyle bilinen Bavyera Kralı II. Ludwig’in politik entrikalardan kaçmak ve hayalindeki hayatı yaşamak için yaptırdığı Neuschwanstein Şatosu (Schloss Neuscwanstein), Alpler’in eteklerinde Micky Mouse filimlerinden görmeye alışkın olduğumuz görünümüyle son derece etkileyici görünüyor. Sisli günlerde gerçeküstü görüntüsü daha da belirginleşen şatonun iç mekanları ise film platosu gibi. Özellikle kralın çok sevdiği Wagner’i dinlemek için tasarlattığı ‘Şarkıcılar Salonu’ büyüleyici. Ekonomik olarak kralın iflasına neden olan şatoda, II. Ludwig ancak 170 gün yaşayabilmiş ve Wagner’i de hiçbir zaman dinleyememiş.
Derli toplu şirin bir kasaba olan Füssen’de ayrıca 15. yüzyılda yapılan ve piskoposların yazlık ikametgahı olarak kullanılan saray yavrusu Hohe Schloss’u (Hohenschwangau) görebilirsiniz. Yapının iç avlusundaki duvarları süsleyen pencereler, cumbalar ve bunların üçgen çatıları gerçek gibi görünse de aslında üç boyutlu boyamanın benzersiz örnekleri.

Dinkelsbühl

Romantik Yol’un tam ortasında, bu güzergahın en şirin ve korunmuş kasabalarından biri ise DİNKELSBÜHL.
Dinkelsbühl, Wörnitz Nehri’nin oluşturduğu pastoral görüntülerle dolu vadide, 16 kuleli, 4 kapılı şehir surları, dik çatılı rengarenk evleri, 15. yüzyıla tarihlenen gotik Münster St.Georg Kilisesi ve taş döşeli sokaklarıyla tam bir ortaçağ kasabası. Ayrıca, kasaba “Romantik Yol” güzergahının tam ortasında, rotanın en şirin ve küçük mekanı. 
Asilzadelere ait evlerin çevrelediği tarihi pazaryeri Weinmarkt, barok kale, Rokoko şapel, Nodlinger Tor Kapısı’ndaki değirmen ve 3. Boyut Müzesi görülmeye değer.
Bu küçük kasabanın halkına göre, yaşadıkları yer "7 dakika uzunluğunda ve 5 dakika genişliğinde".

Feuchtwangen

Romantik Yol’un en romantik otellerinden biri FEUCHTWANGEN’daki Greifen Post. 8. yüzyıla ait bir Benedikt manastırı etrafında kurulan kasabanın merkezi Marktplatz (Pazar Meydanı). Barok çeşmesi, eski belediye sarayı, Gotik manastırı ve asilzadelere ait iyi korunmuş evleriyle, bölgedeki benzer meydanların estetiğini aratmıyor.